DİĞER
“Peki ya hatırlamak her zaman kurtarıcı meleğimiz miydi? Bazen de azabımızın yegâne sebebiydi. Tıpkı bunca çiçeğin içinde böğrümüze oturan, soluğumuzda düğümlenen hatıraların varlığı gibi…”
"Hiç görüp yaşamadıklarımız, hiç bilmediklerimiz kadar yaşadıklarımızın içinde saklı anlamları da sunan bir edebiyat Javier Marías’ınki. 'O nihayetsiz olanlarla olmayanlar', olmuş ve olabilecek olanlarla dolu bir edebiyat."
Yarınki Yüzün üçlemesinin yazarı Javier Marías'ın Real Madrid aşkı, Mourinho nefreti ve yaygın Real Madrid nefretine karşı tavrı: "Nefret kolay kazanılmaz!"
"Marías’ın romanlarında ısrarla üzerine gittiği mesele hayatı, yaşananları anlatmak gibi baştan yenilgiye mahkûm bir çabadan neden ve nasıl vazgeçemediğimiz olsa gerektir."
Şehir, başka bir deyişle mekân, roman kahramanını, kahramanın karakterini şekillendiren bir unsurdur Marías yazınında. Marías’ın kahramanı mekâna, mekânsa kahramana ayna tutar...
Olmayanın, olamayanın anlatıcısı Marías, yaşananların anlatıcısı olduğu kadar. Ölüme ses biçen, ölümü söze döken, gerçekleşemeyeni ölümle, boşlukla, ihanetle, kuytu köşelere sinmiş geçmişin ve savaşın açtığı yaralarla ortaya koyan bir yazar
Yas, tutulamayan. Ağıt, yakılamayan... Yaslarımızı tutup ağıtlarımızı yazarak, söyleyerek yakıp nasıl, ne zaman iyileşeceğiz? Bu rehinelik kaç vakte kadar sürecek?
Karl Ove Knausgård 3600 sayfalık Min Kamp (Kavgam) adlı otobiyografik romanında edebiyatın “sen ve ben olan çekirdeğine” erişmeyi denerken, sıradan bir sona doğru akan sıradan hayatlarımızın anlamını arıyor
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık